Yaşamın özellikle ilk 6 yılı, bilinçaltının önemli ölçüde kayıtlarını oluşturduğu yıllardır. Bu yıllarda anne babaların ve çevredekilerin sözleri ve tavırları bilinçaltı için oldukça etkilidir. Sevgili çocuklarımız doğru/yanlış, mantıklı/mantıksız ayırt edemeden onlara sunulanları olduğu gibi doğru kabul eder ve bilinçaltına kaydederler. Sonra da (eğer çalışılmazsa) kişi, tüm yaşamı boyunca bu kayıtlarını doğrulamak üzere çalışacaktır…
Çocuklarımızla olumlu konuşmak çok önemli
Büyükleri, yaşamdaki rehberleri olarak çocuklarımızla konuştuklarımız olumsuz olunca, miniklerimizin ayırt etmeden kaydeden bilinçaltı kayıtları da olumsuz olur. Sonra da bu kayıtlarındakine uygun seçimler yapıp aynı duyguları tekrar yaşamak üzere çalışan bilinçaltı, yaşam boyunca olumsuzlukları kendine çekebilir. Bu yüzden çocuklarımız yaşam amacını gerçekleştirmekte ve yaşamdan zevk almakta zorluklar yaşayabilir.
İşte olumsuz bir etkisi olacağını düşünmediğimiz, ama çocuklarımızı ciddi anlamda olumsuz etkileyebilecek bir kaç örnek:
-Altını kirlettiğinde şakayla (!) bile olsa “Sen pis kız mı oldun?” demek, onun kendiyle ilgili pis olduğu inancını kodlamasına;
-“Koşma düşersin, yapamazsın!” diye atacağı adımları engellemek, yaşamı boyunca her adım atışında düşeceğini sandığı için adım atmaktan, bir şey denemekten hep kaçınmasına, bu yüzden belki çekingen olmasına, başarısız olacağı korkusuna;
-“Bizim çocuk da çok yaramaz amcası…” demek hayatı boyunca “yaramaz” olduğunu doğrulamak üzere çalışmasına;
-“Hayır yanlış yapıyorsun.” demek “Ben yanlış yapıyorum” kodlamasıyla bilinçaltına yerleşip yetersizlik, başarısızlık, kusurluluk, suçluluk, bağımlılık vb. gibi bir çok olumsuz duygudan birkaçını da yanına ekleyerek yaşamda zorlanmasına;
ve daha bir çok başka tavır, başka olumsuz kodlamalara ve korkulara, olumsuz duygulara sebep olur.
Olumsuz İfadelerimizi Değiştirelim
Yukarıdaki olumsuz ifadelerdense,
–“Sen pis kız mı oldun?” yerine “Rahatlamışsındır, hadi gel altını temizleyelim”,
-“Koşma düşersin!” yerine gerekli ayakkabı, kıyafet, ortam vs. seçimlerini yapıp koşmasını desteklerken “Yapabilirsin” diyerek sakince ve gülümseyerek onu seyretmek,
–“Bizim çocuk da çok yaramaz amcası…” yerine “Oğlumuz/kızımız hareket etmeyi, keşfetmeyi çok seviyor” demek,
–“Hayır yanlış yapıyorsun.” yerine yanlışlarını görmezlikten gelip hiç vurgulamadan doğrusunu göstermek ve hep olumlu çabasını vurgulamak gerekir. Örneğin “Oyuncaklarını ne güzel yerleştirdin.” demek,
Kendileriyle ilgili inançlarında çok şeyi değiştirebilir. Bu yüzden şimdi bir daha düşünelim.
Can parçalarımızı, çocuklarımızı,
kolunu kanadını kırıp hayata dair korkularla dolduracak kadar mı seviyoruz,
yoksa yaradılışlarındaki mükemmelliği destekleyip hayat amaçlarını en güzel şekilde desteklemeyi mi seçiyoruz?
Sevgiyle…
Bebeğinizi daha iyi tanımak, Aile Danışmanlığı ve Montessori Eğitimiyle onun gelişimini nasıl destekleyebileceğinizi öğrenmek isterseniz buradan bana ulaşabilirsiniz.
Merhaba ayseggul hanım oglum 2 yasından beri çorap pantolon gıymıyo şimdi 4 yasında biri geldiğinde de cıplak ustundekı atleti de cıkarıyo dısarı cıkınca gıyo eve gelir gelmez kapıda herseyi çıkarıyor bu benı kahrediyor napmalıyım lutfen cvb yazın
Merhaba Seher Hanım, eğer durum devam ediyorsa mutlaka destek almanızı öneririm. Ekstra bir hassasiyet var gibi görünüyor. Geçtiyse bile sebebinin temizlenmesi ve ileri nesillere geçmemesi için yine çalışmayı öneririm. Çünkü çözülmedi ama artık belirti de vermiyorsa ileride başka şekilde yönlenebilir. Hem oğlunuz hem sizin için enerji dönüşüm çalışmaları yapılmasını öneririm. Tabi tıbbi destek, psikolog, gelişim uzmanı, vb desteklerle de bütünleyebilirsiniz. Hiçbiri birbirinin yerine geçmez. Tercihinize göre değerlendirebilirsiniz. Sevgilerimle :))