"Güvenli Bağlanma" Adem Güneş

“Hayat bağlanmalardan ibarettir.”

guvenli baglanma

Pedagog Adem Güneş, Güvenli Bağlanma adlı kitabı, doğduğumuzdan itibaren oluşturmaya çalıştığımız bağlanmanın nasıl gerçekleştiğini, neler yapmamız grektiğini ve  gerçekleşme şekline göre hayatta sahip olduğumuz insan özelliklerini  her cümlesinde dolu dolu ve net örneklerle paylaşmış. Kitabı bitirdiğimde, şaşırmış, çok şey öğrenmiş ve mutluydum. Cümleler o kadar net ve yoğun ki, sadece Adem Bey’in cümleleriyle aktarıyorum.

Hayat bağlanmalardan ibarettir. Önce anneye, sonra babaya ve aileye. Ardından da yaşama… s. 15

Bağlanma derin, duygusal bir beceridir ve çocukluk yıllarında edinilir.

Bu ihtiyaç çocukluk yıllarından başlayıp yetişkinliğe doğru adım adım kişinin ruhsal dengesini oluşturur. Doğumla başlayan, ölene dek süren tuhaf bir ihtiyaçtır. S.16

Kişinin bebekliğinde annesini huzur içinde emmesi, yetişkinlik yıllarında sevdiği kişiye ilgi göstermesi, evlenmesi, çocuk sahibi olması, akşamları evine dönmesi, sabahları işine gitmesi, dostları ile sohbet etmesi, yalnız kaldığında dua etmesi bu ihtiyacın bir karşılığıdır. S.16

Huzursuzlukların, mutsuzlukların, depresyonların altında yatan neden genellikle bağlanma problemleridir. S.17

Bağlanma, çocuğun güven içinde kendini bir duygusal yakına bırakabilmesidir. … Ancak kendini bırakabilenler bağlanabilirler. Bağlanabilme, bırakabilme becerisi elde etmek demektir. S.18

Birçok psikolojik sorunun kökeninde ya bağlanamamak ya da bağlanmanın şiddetini ayarlayamamak vardır. S.15

Yaşama sevinci olmayan kişiler bağlanamayanlardır. s.15

Bütün çocuklar doğduklarında annelerine bağlıdırlar. S. 18 Anne çocuk bağlanması insan yaşamındaki en önemli ayrıntıdır. S.19

Bağlanma bütün bir çemberdir. Çemberin yarısı çocuğun anneye, diğer yarısı da annenin çocuğa bağını oluşturur. S.20

Çocukluk döneminde temeli atılan ancak yaşamın her döneminde karşılaştığımız bağlanmalar üçe ayrılır; bağlanabilme, ayrılabilme ve bağlanmaya karşı direnebilme.

Yaşamda problemli kişilik analizlerine baktığımızda bağlanamayanlar ile yanlış bağlananları sıkça görürüz.

Neye ne kadar bağlanacağını kişi hissedemiyorsa sıklıkla yanlış bağlanmalar gerçekleşir. Mesela kişinin basit şekilde bağlanılması gereken yere şiddetle, güvenli bağlanılması gereken yere kaygıyla bağlandığı ya da güvenilmeyecek kişilere kendini tamamen teslim ettiğini görürüz.

Birçok çocuğun ebeveyne tepkisinin, karşı gelmelerinin, tutturmalarının, söz dinlememelerinin temelinde bağlanmışlığa kendi ebeveyninden karşılık bulamaması yatar.

Doğru yere doğru şekilde bağlanabilen kişinin duygu dünyası dingin olur.

Önce annesine, sonra ailesine bağlanmasını sorunsuzca gerçekleştiren çocuklarda bir süre sonra bağlanmaması gereken yerlere ve kişilere bağlanma ihtiyacının hiç oluşmadığını görüyoruz. S.21

Bağlanmaya karşı direnme yeteneği ancak güvenle bağlanabilmiş, güçlü benlik yapısına sahip kişilerde görülür. Yetişkinlik yıllarında gözlemlediğimiz hazza düşkünlük, eşyaya bağımlılık, romantik bağlanmalarda ayrılmayı becerememe, “ölümüne sevmek” gibi birçok anormal davranışın kökeninde bağlanmaya karşı koyabilme yeteneğinin olmaması yatar. S.22

Bağlanma bir sonuç, başlangıç ise güven duygusudur. Çocuğun kendini emniyette hissetmesi kaygılardan, korkulardan arınmasıdır. Bağlandığı kişiden aldığı güven duygusu ile yaşama adım atabilecek yeteneğe erişmesidir. S. 25-26

Bebekliğin ilk iki yılı anne kendini ne kadar çocuğuna bırakırsa, çocuk da kendini anneye ancak o kadar bırakabilir. … annenin kendini bebeğine bırakması…. bir çaba gerektirir, kendiliğinden olmaz. S.26

Çocukluk döneminde annesi ile güvenli bağlanma yaşamış çocukların okul arkadaşlarına, öğretmenine, sokaktaki arkadaşına veya sahip olduğu eşyaya bağlanması da “dengeli” olur. S. 27

Erken dönemde annesi ile bağlanmasında problem yaşamış çocuklar (eğer bu durumu telafi etmek için yeniden bağlanma süreci takip etmemişler ise) evlilik yıllarında ya kendisini eşine kapalı tutar, eşinin duygularına erişmesine izin vermez ya da aşırı bağlanma, bağımlılık, kıskançlık gibi dengesiz bağlanmalar ile eşinin yaşamını zora sokar. S.27

Bebekliğinde güvenli bağlanan kişiler yetişkinlik yıllarında lezzetin her çeşidini normal insanlardan daha fazla duyar. Çünkü bedenle ruh arasındaki o güçlü bağlantı “hisler” ile kurulduğu için bu kişilerde beş duyu organı keyiflice çalışır. Göz rengarenk dünyayı görebilir, dil farklı damak tatlarını duyumsayarak alabilir, ten hafif bir rüzgarı dahi yüzünde hissedebilir, kulak evrenin uyum içindeki seslerinden lezzet almayı becerebilir. S.28

Sağlıklı insan başkalarının beklediği gibi olmak için çaba sarf eden değil, kendi gibi olmayı başarabilendir. s.28

İnsan ancak kendini güvende hissederse fıtratını ortaya koyabilir. S.28

Çocuğun ihtiyaçlarının “vaktinde ve yeterince” karşılanması güven duygusunu oluşturur. S.35

Birçok insan olduğu gibi görünmekten çekinir. Beğenilmeyeceğini, eleştirileceğini düşünerek kendini farklı göstermeye çalışır. …. Bu hal kişinin çocukluk yıllarından beri edindiği, kendini emniyette hissetmemesinin bir sonucudur. S.28

Kaygı, bağlanamamanın verdiği tedirginliktir, kişinin kendini emniyette hissedememesi halidir. … kaygılı kişi, kendisinde var olan öz hislerine göre değil de, başkalarının beklentilerine göre yaşamaya gayret eder. S.28

….böyle kaygılı kişiler kendi duygularından uzaklaşır, çevresindekilerin hislerini duymaya bağımlı hale düşerler. Bu kişiler çevreleri tarafından hep takdir edilse de bu halinden memnun değildirler. S.29

Bağlanma bir değer arayışı çabasıdır. S.31

Çocukluğunda bağlanma yaşayamamış yetişkinler ise bir sıcak mesajdan, bir tatlı tebessümden, bir samimi jestten derinlemesine etkilenirler. Kendilerine “değerlilik hissi” veren kişilere karşı duygusal olarak akıp gider ve buna bir türlü engel olamazlar. S. 31

Bağlanamamış yetişkinler arabalarına tutkundurlar, paralarını çok severler, evde bir eşya kırıldığında çok üzülürler. … Bu aslında eşyanın kıymetinden değil onunla kurulan bağımlılık ilişkisindendir. S.32

Çocukluk yıllarında tamamlanmış “güvenli bağlanma” özü itibari ile ruhsal doyuma erişme halidir. S.32

Ruhsal doyuma erişmiş çocukların iradeleri güçlüdür. S.33

 

Devam edecek…

Kaynak: Adem Güneş, Güvenli Bağlanma Timaş Yayınları Mart, 2014

““Hayat bağlanmalardan ibarettir.”” için bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s